2 Mayıs 2010 Pazar

ANONİM ŞİRKETLER

Ticari hayatta en önemli şirket türüdür. Anonim şirketlerin temel özelliklerini dokuz noktada toplayabiliriz :

  • Çoğunluk hakimiyeti : Şahıs şirketlerinde oy birliği olan temel kural, anonim şirketlerde çoğunluk ilkesine dönüşmüştür. Tüzel kişiliği yönetecek organların seçimi, yürütme, denetleme işlemleri çoğunluk ilkesine göre seçilir ve karar alırlar.
  • Sınırlı Sorumluluk : Anonim şirketlerde hissedarların sorumluluğu sermaye payı ile sınırlıdır. Şirkette kendi mal varlığı ile sınırlı olarak sorumludur.
  • Devamlılık : Pay sahibi gerçek kişilerin hayatını aşan bir devamlılık niteliğine sahiptirler.
  • Mal varlığının Korunması : Sorumluluklarının sermaye ile sınırlı olması nedeniyle, sermayenin korunması yasada zorunlu kılınmış, bu amaçla sermayelerinin eksiksiz teşekkül etmesi ve sermayenin korunmasını sağlayıcı hükümler getirilmiştir.
  • Hakların hisse ile orantılı olması : Hissedarlar, kişi olarak eşit değil, sermayeye katılımları oranında hak sahibi olurlar.
  • Yönetim : Anonim şirket pay sahipliği, şirketi doğrudan doğruya yönetim hakkı vermez. Pay sahibi yönetim hakkını, genel kurulda yönetim kurulunu seçmek suretiyle kullanabilir.
  • Dış denetleme : Şirketin denetimi pay sahipleri tarafından değil, teknik bilgiye sahip kişiler tarafından yapılır.
  • Devletin ilgilenmesi : Meydana getirdikleri ekonomik gücün yanı sıra, tasarruf sahiplerinin korunması amacıyla Anonim şirketlerle devletler, ülkelere göre değişmekle birlikte çeşitli şekillerde ilgilenmektedirler.
  • Kamuyu Aydınlatma : Hisse sahiplerinin ve hisse alacakların korunması amacıyla, faaliyetleri hakkında bilgi vermeleri gerekmektedir.
Yukarıda sayılanlar ülkelere göre bazı farklılıklar göstermekle birlikte, anonim şirketlerin en temel özellikleridir.

1. Tanımı
En az beş kişinin, belli bir iktisadi gaye ve konu ile uğraşmak üzere, bir unvan altında kurdukları, esas sermayesi belirli ve paylara bölünmüş, borçlarından dolayı sadece mameleki ile sınırlı sorumlu ve ortaklarının sorumluluğu yüklendiği sermaye payı ile sınırlı, tüzel kişiliğe sahip bir ticaret şirketidir.

Anonim Şirketin temel unsurları şunlardır :

  • En az beş gerçek veya tüzel kişi ortağın bir araya gelmesi,
  • Belirli bir iktisadi gaye ve konu ile uğraşmak için kurulmuş olması,
  • Girişim için bir ticari işletme kurulması,
  • Ortakların, paylara bölünmüş sermayeye katılmayı kabul etmiş olmaları,
  • Bir ticari unvana sahip olmasıdır.
2. Anonim Şirketlerin Kuruluşu

Kuruluş biçimi belirlenirken, üzerinde durulacak en önemli husus, sermayenin nasıl konulacağıdır. Buna göre anonim şirketler, tedrici ve ani olmak üzere iki şekilde kurulabilirler.

Şirket sermayesinin bir kısmı ortaklar tarafından taahhüt edilerek, kalan kısım için halka başvurulması düşünülüyorsa, tedrici kuruluş; sermayenin tamamı ortaklar tarafından taahhüt edildiği takdirde ise ani kuruluş söz konusudur. Her iki tür kuruluş şeklinde sermaye, nakdi veya ayni olmak üzere iki şekilde ödenebilir.

Türk Ticaret Kanunu, sabit sermaye sistemini kabul etmiştir. Buna göre, anonim şirket için düşünülen sermaye önceden belirlenir. Sermayenin bir kez belirlenmesinden sonra azaltılması veya çoğaltılması anasözleşme değişikliği hükmünde olup, ileride incelenecek olan ayrı bir prosedürü gerektirir. Sabit sermaye sisteminin tek istisnası, Sermaye Piyasası Kanunu ile getirilen Kayıtlı Sermaye sistemidir. Kayıtlı sermaye sistemini kabul eden şirketlerde, esas sermaye çıkarılmış sermayeleridir. Türk Ticaret Kanununda belirlenen prosedüre uymaksızın esas sözleşmelerinde belirlenen tavana kadar yeni hisse senedi çıkartmak suretiyle sermaye artırımına olanak tanınmıştır. Kayıtlı sermaye sistemi anonim şirketlere sermayeyi temin yolunda kolaylıklar sağlamakla birlikte, sabit sermayeli şirketlere nazaran ek formaliteler getirdiğinden, pratikte düşünüldüğü kadar kolaylık sağlamamaktadır.

Ülkemizde genel olarak Ani Kuruluşbenimsendiğinden, yazımızda sadece bu sistem anlatılacaktır.

a. Ani Kuruluş
Ani kuruluşta, kurucular aynı zamanda pay sahibidirler; sermayeyi teşkil eden payların tamamı kurucular tarafından taahhüt edilir.

Ani kuruluşta yapılması gereken işlemler şunlardır ;

1- Anasözleşme hazırlanıp, kurucu ortaklar tarafından imzalanarak notere onaylatılır.

Şirket kuruluşunda noter tarafından tahsil edilecek harç ve vergiler 1998 yılı için şu oranlardadır :

Noter harcı ; Kurucu ortak sayısı X sermaye X %0.06 kadar harç alınmaktadır. Ancak alınacak bu harç miktarı 791,418,900.-TL�sını aşamaz.

Damga vergisi ; ilk 100,000,000.-TL için %0.12, ikinci 100,000,000.-TL için %0.9 kalan için ise %0.6 uygulanmaktadır. Ancak, damga vergisi miktarı da 3,165,708,800.-TL�sını geçemez. Damga vergisi şirketin kuruluşunun tamamlanmasından sonra üç ay içinde yatırılabilir.

2- Şirketin kurulması için gerekli diğer belgelerle birlikte Sanayi ve Ticaret Bakanlığı�na (İstanbul, İzmir ve Ankara�da İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü�ne) müracaat edilerek kuruluş izni alınır.

Bakanlığa verilecek belgeler şunlardır; dilekçe, 6 suret noter onaylı anasözleşme, tüzel kişi ortak bulunması halinde yetkili organı tarafından alınan iştirak kararı ve tüzel kişi ortağın anasözleşmelerinin son halinin bir sureti.

3- Tüketicinin Korunması Fonu hesabına sermaye üzerinden %0.2 yatırılır.

4- Belediye sınırları içinde kurulacak şirketlerin, ilgili belediyeden �Ticari Durum Belgesi� almaları zorunludur. Bu belge alınmadan Ticaret Sicili şirketi tescil etmez.

Belediyeye müracaatta istenen belgeler şunlardır; dilekçe, bakanlık izin yazısı, noter tasdikli anasözleşme, şirket merkezinin noter tasdikli kira kontratı veya tapu sureti, kurucuların nüfus sureti ve ikametgah belgesi.

Belediyelerin tahsil edeceği harç oranı iki şekilde hesaplanmaktadır :

İlk olarak şirket merkezinin alanına göre harç alınmaktadır. Metrekare üzerinden alınacak bu harcın miktarı belediye encümen tarafından belirlenmekte olup bu nedenle her ilçede değişmektedir. Örnek olarak : Şişli Belediyesi tarafından, 1998 yılı için metrekare üzerinden 5,000.-TL harç alınmaktadır.

İkinci olarak, sermaye üzerinden harç alınmaktadır. Sermayenin 2 milyarı için 75 milyon TL; kalan kısmı için ise %0.5 harç tahsil edilmektedir.

5- Ticaret Siciline tescil ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan yaptırılır.

Tescil için gerekli belgeler şunlardır; dilekçe, bakanlık izin yazısı, 3 adet noter onaylı anasözleşme, ilgili belediyeden alınacak ticari durum belgesi, tüzel kişi ortak bulunması halinde yetkili organı tarafından alınan iştirak kararı, kurucu ortakların ve yönetim kurulu üyelerinin nüfus ikametgah suretleri.

Ticaret Siciline 1998 yılı için yatırılması gereken harç, vergi ve ücretler aşağıda belirtilmiştir:

Tescil harcı olarak ; 35,599,200.-TL

Temsil harcı olarak ; 8,693,400.-TL X her imza için

Sicil Tasdiknamesi ; 939,500.-TL

İlan ücreti kelimesi ; 20,000.-TL

6- Ortakların sermayenin 1/4�ünü tescil tarihinden itibaren 3 ay içinde, kalanını ise en geç üç yıl içinde ödemek üzere taahhütte bulunmaları zorunludur. Ayrıca, anonim şirketler için asgari sermaye zorunluluğu bulunmaktadır; 1998 yılı için en az sermaye miktarı 5 milyar TL�sıdır. Kuruluş aşamasında bu hususun da göz önünde bulundurulması gereklidir.

i) Anasözleşmede Bulunması Gereken Hususlar Anasözleşmede bulunması gereken bazı hususlar, aşağıda kısaca belirtilmiştir :

  • Kurucular anasözleşmeye, yasaya ve ahlaka aykırı hükümler koyamazlar.
  • Kurucular tarafından, yasaya uygun olarak seçilmiş, anonim şirket kelimelerini ihtiva eden şirket unvanı. Belirlenen unvanın daha önce başka bir şirket tarafından tescil edilmemiş olması lazımdır. Ayrıca unvanın, şirketin durumu hakkında yanıltıcı veya abartılmış bilgiler içermemesi gereklidir.
  • Kurulacak şirketin merkezinin adresi.
  • Şirket konusunun belirtilmesi.
  • Şirketin yönetim kurulu ve denetçilerinin kaç kişiden oluşacağı. Yönetim kurulunda en az 3 üye bulunmak zorundadır; ancak denetçi veya denetçiler için böyle bir zorunluluk yoktur.
  • Şirketin yönetim kurulu ve denetçilerinin seçim şekli ve bunların görevleri ile yönetim işlerinin nasıl yapılacağı belirtilmelidir.
  • Yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin hissedarlar arasından seçilmesi ve anasözleşmede ad, soyadları ile adreslerinin yazılması zorunludur.
  • Şirketin sermayesi, ortakların payları ve sermayenin ödenme yöntemi gösterilmelidir.
  • Payların nominal değeri belirtilmiş olmalıdır.
  • Genel kurulun ne şekilde toplanacağının ve şirkete ait ilanların ne şekilde yapılacağının belirtilmesi zorunludur.
  • Kurucu ortakların adları, soyadları veya unvanları ile ikamet adresleri ve uyrukları tam olarak belirtilmelidir.
  • Karın dağıtım şekli, hesap dönemi, yedek akçelerin ayrılması gibi diğer hususlar da belirtilebilir.
  • Şirket bir süre için kurulmak isteniyorsa, bu sürenin de anasözleşmede yazılması gerekir.
ii) Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Bir anonim şirketin kuruluşu için en az 5 kurucu ortak gereklidir. Şirketin devamı sırasında da en az 5 pay sahibinin mevcut olması lazımdır. Pay sahiplerinin uzunca bir süre 5 kişiden aşağı düşmesi, şirketin infisahını gerektirir.

Kurucuların medeni hakları kullanma ehliyetine sahip (18 yaşını bitirmiş, kısıtlama altında bulunmayan) kişiler olmaları zorunludur. Ayrıca, kurucu ortak olarak tüzel kişilerin katılmaları da mümkündür. Bu durumda, kurucu tüzel kişilerin kuruluş kanunu, statüsü veya anasözleşmesinde, şirket ortağı olabilmek için yetki bulunması gerekir.

Ayrıca, ticaret siciline tescil işleminin yapıldığı gün, ilgili ticaret odası ve vergi dairesine de şirketin kaydının yaptırılması zorunludur.

3. Anonim Şirketlerin Organları Anonim şirketler ticaret siciline tescil ile hukuki kimlik kazanır ve hakları kullanma ehliyetine kavuşurlar. Tüzel kişiliğe sahip bir anonim şirketin medeni hakları kullanma yetkisi organları vasıtasıyla yürütülür. Anonim şirketlerin yasada belirlenen organları; Yönetim Kurulu, Denetçiler ve Genel Kurul dan oluşur. Anasözleşmede belirtilmek suretiyle organ sayısı artırılabilir.

Anonim şirketlerin organları, yasa ve anasözleşme ile kendilerine verilen yetkiler dahilinde görevlerini yapmak durumundadırlar.

a. Yönetim Kurulu
Görev ve yetkileri bakımından genel kuruldan sonra en önemli organ yönetim kuruludur. Şirket ile yönetim kurulu üyeleri arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi hükümlerine dayalı olduğu kabul edilmektedir.

Yönetim kurulu üyeleri gerçek kişilerden oluşur. Tüzel kişiler, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayan mümeyyiz küçükler veya kısıtlılar yönetim kurulu üyeliğine seçilemezler. Pay sahibi olan tüzel kişi yönetim kurulu üyesi olamaz, ancak tüzel kişinin temsilcisi olan gerçek kişiler yönetim kuruluna üye olabilirler. Genel kurul, tüzel kişi tarafından temsilcisi olarak gösterilen gerçek kişiyi, tüzel kişi adına yönetim kuruluna üye seçer.

Bunun dışında, yönetim kurulu üyelerinin pay sahipleri arasından seçilmeleri kuraldır. Pay sahibi olmayan veya tüzel kişiyi temsil etmeyen birinin yönetim kuruluna seçilmesi halinde, bu kişi ancak pay sahibi sıfatını kazandıktan sonra görevine başlayabilir.

Ani kuruluşta yönetim kurulu üyelerinin anasözleşme ile belirlenmeleri zorunlu olup, bunun dışında genel kurul tarafından çoğunluk oyları ile seçilirler. Bazı özel kanunlara tabi şirketlerde (örneğin bankalarda, leasing şirketlerinde) genel müdürün doğal üye olarak yönetim kuruluna katılması öngörülmüştür.

Ölüm, istifa veya sair sebeplerle yönetim kurulu üyeliği açıldığı takdirde, ilk genel kurul toplantısına kadar görev yapmak üzere, boşalan yer için yönetim kurulu tarafından atama yapılabilir.

Türk Ticaret Kanunu uyarınca, yönetim kurulunun en az üç üyeden teşekkül etmesi zorunludur; ancak yasada, üye sayısının üst sınırı belirtilmemiştir. Bazı kanunlarda yönetim kurulu üyeleri için daha fazla sayı önerilmiş olabilir. Örneğin bankalar kanunu, yönetim kurulunun en az beş kişiden oluşmasını zorunlu kılmıştır.

Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl için seçilebilirler. Bu süre anasözleşme ile kısaltılabilir. Görev süresi biten bir üye, anasözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, yeniden seçilebilir.

Yönetim kurulu üyeliğine seçilenlerin veya üyelikten ayrılanların ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi zorunludur.

Genel olarak şirketin temsil ve ilzamı tek tek yönetim kurulu üyelerine değil, toplu olarak yönetim kuruluna aittir. Bu amaçla yönetim kurulunun karar alabilmesi için, yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun olarak toplanması gereklidir.

Yönetim kurulunun teşkilinden sonra yapılması gereken ilk şey, üyeleri arasından bir Başkan ve Başkan Vekili seçilmesidir.

Başkanın görevleri şunlardır : Toplantı gündemini hazırlamak, üyeleri toplantıya davet etmek, toplantıları yasa ve anasözleşmeye uygun olarak idare etmek, alınan kararların uygulanmasını sağlamak.

Ayrıca, yönetim kurulu üyeleri arasından veya dışarıdan bir kişi de katip olarak görevlendirilebilir. Katibin görevi, toplantı tutanaklarının hazırlanmasıdır.

Yönetim kurulu, şirketin işleri doğrultusunda bazı konuları inceletmek, özellikle bilançonun düzenlenmesi veya kararların uygulanmasına nezaret etmek amacıyla gereği kadar komite veya komisyonlar da kurabilir. Ancak yine de, son söz ve sorumluluk yönetim kuruluna aittir.

Yönetim kurulu sahip olduğu hak ve yetkilerin bazılarını üyelerden birine veya bir kısmına bırakabilir. Bu şekilde yönetim kurulunun görevlerini üzerine alan üyeye �Murahhas Üye� veya �Murahhas Aza� denir.

i) Temsil Yetkisi
Temsil yetkisinin sınırları şirketin konusu ile belirlenir. Yönetim kurulu, anasözleşmede yazılı olan şirketin konusu sınırları içinde kalmak kaydıyla, üçüncü şahıslarla girişilecek her türlü ilişkide şirketin kanuni temsilcisidir.

Ticaret Kanununda genel kural olarak �birlikte temsil� kuralı kabul edilmiştir. Anasözleşme ile bunun aksi öngörülebilir veya özel hükümler getirilebilir. Bu tür düzenlemelerin üçüncü şahıslara karşı geçerli olabilmesi için ticaret siciline tescil ve sicil gazetesinde ilan edilmiş olması gereklidir.

Şirketi temsile yetkili olanlar, şirket unvanı ile birlikte imza atarak temsil yetkisini kullanırlar.

ii) Yönetim Kurulunun Görevleri Yönetim kurulunun görevleri şunlardır;

  • Genel kurulun toplantıya çağrılması,
  • Şirket yöneticilerinin atanması ve azilleri,
  • Şirketin denetlenmesi,
  • Yıllık raporların düzenlenmesi,
  • Bilanço ve kar zararın düzenlenmesi,
  • Karın dağıtımı için öneride bulunulması,
  • Şirketin defterlerinin tutulması,
  • Yönetim kurulu üyeliğinin açılması halinde yeni üye seçimi,
  • Şirkete ilişkin tescil ve ilan işlerinin yapılması,
  • Şirketin mali durumunun bozulması halinde gerekli tedbirlerin alınması.
iii) Yönetim Kurulu Toplantısı

Her üye, başkandan yazılı olarak yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını talep edebilir. Başkan tarafından üyelerin toplantıya çağrılması konusunda yasada bağlayıcı bir hüküm yoktur. Genel olarak çağrının yazılı şekilde yapılması ve bütün üyelere duyurulması gereklidir. Yanı sıra, çağrının makul bir süre önce yapılması uygun olacaktır.

Yasada, toplantıların yapılacağı yer konusunda da bağlayıcı bir hüküm olmamakla birlikte, yönetim kurulu toplantıları esas olarak şirket merkezinde yapılır.

Alınan kararlar �Karar Defterine� yazılarak katılan üyeler tarafından imzalanır.

iv) Toplantı ve Karar Nisabı
Yönetim kurulunun toplanabilmesi için, üye sayısının yarıdan bir fazlasının hazır olması gereklidir. Yasa ve yargı kararları uyarınca, yarıdan bir fazla üye sayısı şu şekilde hesaplanmaktadır.

Örneğin, 5 kişilik bir yönetim kurulunun yarısı 3 üyedir (2.5 kişi olamayacağından, tama yuvarlanarak 3 olarak hesaplanır); bu nedenle yarıdan bir fazlası 4 üye olarak hesaplanmaktadır. Demek ki, 5 kişilik bir yönetim kurulu en az 4 üye ile toplanabilir.

6 kişilik bir yönetim kurulu da en az 4 üye ile toplanabilecektir.

3 kişilik bir yönetim kurulu ise ancak ve ancak 3 üye, yani bütün üyelerinin hazır bulunması halinde toplanabilir.

Yönetim kurulu toplandıktan sonra, mevcut üyelerinin çoğunluğu ile karar alabilir.

v) Yönetim Kurulu Üyelerinin Hak ve Yükümlülükleri
Yönetim kurulu üyelerinin hakları şunlardır ;

  • İdari haklar; yönetim kurulu toplantılarına katılmak, toplantılarda tekliflerde bulunmak, kararlar hakkında oy kullanmak, gerektiği takdirde toplantı yapılmasını talep etmek, � sayılabilir.
  • Mali haklar; huzur hakkı, kar payı, ikramiye ödenmesidir. Yönetim kurulu üyelerinin yükümlülükleri ise şunlardır;
  • Yönetim kurulu toplantılarına katılıp, önerilerde bulunmak ve oy kullanmak,
  • Şirketin yönetimi ve işlerini gözetmek,
  • Şirket işlerinin görülmesinde gerekli özeni göstermek,
  • Şirket sırlarını saklamak,
  • Genel kuruldan izin almadan şirketle ticari muamele yapmamak,
  • Genel kuruldan izin almadan şirketle rekabet etmemek,
  • Genel kurula hesap vermek,
  • Yanlış kanı uyandıracak davranışlarda bulunmamak,
vi) Yönetim Kurulu Üyelerinin Oy Hakkı
Toplantılara katılmak, görüşlerini bildirmek, alınacak kararlar için oy kullanmak her yönetim kurulu üyesinin asli görevidir.

Yönetim kurulu toplantılarında, bütün üyelerin bir oy hakkı vardır. Anasözleşmeye buna aykırı hüküm konulamaz.

Yönetim kurulu üyeleri oylarını kabul veya ret şeklinde kesin olarak kullanmalıdırlar. Çekimser şeklinde oy kullanılamaz. Bu şekilde kullanılan oylar ret olarak değerlendirilir.

Yapılan oylamada oylarda bir eşitlik olması halinde, konunun görüşülmesi gelecek toplantıya bırakılır. Bu toplantıda da eşitlik olduğu takdirde, teklif reddedilmiş sayılır.

Yönetim kurulu kararları bütün üyelerin sorumluluğunu gerektirir. Bu nedenle çoğunluk tarafından alınan karara katılamayan üye, sorumluluğa iştirak etmek istemiyorsa, karara muhalif kaldığını tutanağa yazdırarak, durumu denetçilere bildirmek zorundadır.

vii) Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğu
Yönetim Kurulu üyeleri;

  • Ortakların yapacakları pay bedeli ödemelerinin doğruluğundan,
  • Kar paylarının gerçek olmamasından,
  • Yasal defterlerin tutulmasından,
  • Genel Kurul kararlarının yerine getirilmesinden,
  • Sermaye artırımının yasaya uygun yürütülmemesinden,
  • Tahvil ihracında, yasada belirtilen hükümlere aykırı hareket edilmesinden,
  • Şirketin kuruluş aşamasındaki uygunsuzluklardan (ilk yönetim kurulu),
  • Şirketin iflası halinde, iflastan önceki üç yıl için yönetim kurulu üyelerinin normal ücreti aşar şekilde aldıkları kazanç payı veya diğer getirilerden,
  • Yasa veya anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal sonucu yapmamaktan
Müteselsilen sorumludurlar.

Aşağıdaki durumlarda ise, yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğuna gidilebilir ;

  • Şirketin işlerinin bir veya bir kaç üye tarafından yürütüleceği kararlaştırılmışsa, bu takdirde sorumluluk, yetki verilen üye/üyelere aittir.
  • Yönetim kurulu üyelerinin kendileri veya usul veya fürudan üçüncü dereceye kadar kan hısımlarının menfaatlerini ilgilendiren görüşmelere katılmaları yasaklanmıştır. Aksine hareket eden yönetim kurulu üyeleri maruz kalınan şirket zararından şahsen sorumludurlar.
  • Genel kurulun iznini almaksızın şirketin konusuna giren işleri yapan yönetim kurulu üyeleri şahsen sorumludur.
  • Şirketin hali hazır işleri ve durumu hakkında yanıltıcı beyanda bulunan yönetim kurulu üyeleri şahsen sorumlu olurlar.
  • Sır saklamayan yönetim kurulu üyelerinin şahsi sorumluluğuna gidilebilir.
Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna müracaat edebilmek için sayılan eylem veya işlevlerin zarara sebebiyet vermesi ve üyenin/üyelerin kusuru bulunması şarttır.

b. Genel Kurul
Anonim şirketlerde asıl ve nihai karar organı olarak, yasa ve anasözleşme uyarınca toplanan pay sahiplerinden oluşan �Genel Kurul� görev yapar. Genel kurul, olağan veya olağanüstü olarak toplanabilir. Kural olarak, genel kurul toplantılarına bütün pay sahipleri katılabilirler.

Genel kurulda şirketin anasözleşmesinde gösterilen konusu dışında ve üçüncü kişilerin hakları üzerinde etkili olacak şekilde kararlar alınamaz.

) Genel Kurulun Yetkileri
Genel kurulun yetkileri şunlardır;
  • Anasözleşmenin değiştirilmesine karar verilmesi,
  • Sermayenin artırılması veya azaltılmasına karar verilmesi,
  • Şirket tarafından, tahvil, imtiyazlı pay senedi gibi belgelerin ihracına karar verilmesi,
  • Şirket organlarının seçimi veya azline karar verilmesi,
  • Şirket organlarının ibrasına karar alınması,
  • Bilanço ve kar zarar hesaplarının tasdiki,
  • Karın dağıtımına ilişkin karar alınması,
  • Şirketin feshine karar alınması,
Genel kurulun icra yetkisi olmadığından, kurul olarak bir sorumluluğu mevcut değildir.

ii) Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması
Genel kurul toplantıya olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde davet edilebilir. Kural olarak genel kurulu olağan toplantıya yönetim kurulu veya denetçiler çağırabilirler. Olağanüstü toplantıya ise, yönetim kurulu ve denetçilerin yanı sıra azınlık pay sahipleri de çağırabilirler.

Genel kurul, şirket merkezinin bulunduğu yerde toplantıya davet edilir. Toplantı günü ve saati, daveti yapan organ tarafından serbestçe tayin edilebilir.

Pay sahiplerinin toplantıda görüşülecek konuyu önceden bilerek, üzerinde çalışma yapabilmeleri için, toplantıya davet yazısında gündemin belirtilmesi şarttır. Genel kurul toplantısında, gündemde belirtilmeyen hususlar görüşülemez ve gündem dışı konular hakkında karar alınamaz. Ancak, bütün pay sahiplerinin hazır bulundukları toplantıda, gündeme bağlılık ilkesi uygulanmayabilir.

Olağan genel kurul toplantısının gündeminde bulunması gereken asgari hususlar şunlardır;

  • Yönetim kurulu ve denetçi raporlarının okunması,
  • Bilanço, kar zarar hesaplarının onaylanması ve karın dağıtımı hakkında karar alınması,
  • Yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin ibrası,
  • Yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin ücretlerinin tespiti,
  • Yönetim kurulu üyeleri ve denetçilerin seçimi,
  • Gerekli görülen diğer hususlar.
Gündemde yer almasa bile genel kurul şu hususlarda karar alabilir :
  • Azınlığın talebi üzerine bilançonun görüşülmesi bir ay sonraya ertelenebilir,
  • Özel denetçiler seçilebilir,
  • Yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler azledilebilir,
Olağanüstü genel kurul toplantısının gündemi için ise böyle bir belirginlik ve zorunluluk bulunmamaktadır.

Yasada belirtilen şekle göre genel kurulun toplantıya çağrılması için, Ticaret Sicili gazetesinde ve anasözleşmede belirtilen diğer gazetelerde toplantı gününden en az iki hafta önce ilan yapılması gereklidir. Ancak, bütün pay sahiplerinin hazır bulunmaları halinde genel kurul bu süreyi beklemeksizin de toplanabilir.

İlanın yanı sıra, pay sahiplerine taahhütlü olarak davet gönderilmesi de gereklidir.

Bütün pay sahiplerinin hazır bulunmaları halinde yukarıda sayılan merasimlere ve süreleri beklemeye gerek kalmaksızın genel kurul toplantısı yapılabilir. Bunun için tek şart bütün pay sahiplerinin ve/veya temsilcilerinin hazır bulunmalarıdır.

iii) Genel Kurul Toplantı ve Karar Nisabı Nisabın belirlenmesinde, şirketin sermayesi esas alınır. Genel kurul toplantısına başlanabilmesi için yasa ve anasözleşmede belirlenen toplantı nisabının sağlanmış olması şarttır.

Ticaret Kanununda belirtilen özel toplantı nisapları şunlardır;

  • Şirketin tabiiyetinin değiştirilmesi veya pay sahiplerinin taahhütlerinin artırılması için yapılacak toplantılarda paydaşların tümünün katılması şarttır.
  • Şirketin konusunun değiştirilmesine ilişkin toplantılarda şirket sermayesinin en az üçte ikisine malik olan pay sahiplerinin hazır bulunması şarttır. İlk toplantıda üçte iki nisap sağlanamadığı takdirde, yönetim kurulu genel kurulu yeniden toplantıya çağırabilir. İkinci toplantıda sermayenin yarısına malik paydaşların hazır bulunması yeterlidir.
  • Yukarıda belirtilen hususların dışındaki konuların görüşüleceği toplantıların yapılabilmesi için, sermayenin yarısına sahip olan paydaşların hazır bulunmaları yeterlidir. İlk toplantıda bu nisap sağlanamadığı takdirde, bir ay içinde ikinci toplantı yapılabilir. İkinci toplantıda sermayenin üçte birine malik paydaşların hazır bulunması yeterlidir.
Genel kurulda kararlar ise; şirketin tabiyetinin değiştirilmesi yönünde ise oy birliği ile, bunun dışındaki kararların katılanların oy çokluğu ile alınması şarttır.

Genel kurul toplantısı, Ticaret Bakanlığı Komiseri nezdinde yapılmak zorundadır. Toplantı neticesinde bir tutanak tutularak imzalanır ve bu tutanak Ticaret Siciline tescil edilir.

c. Denetçiler
Anonim şirketlerde, yönetim kurulu ve genel kurulun yanı sıra yasal olarak bulunması gereken organlardan biri de Denetim organıdır. Şirket işlerini denetlemek üzere bir veya birden fazla denetçi seçilmesi yasal zorunluluktur.

Denetçilerin mutlaka pay sahipleri arasından seçilmesi yasal olarak zorunlu değildir. Tek denetçi seçilmesi halinde seçilecek kişinin Türk vatandaşı olması şarttır. Birden fazla denetçi seçilmesi halinde ise yarıdan bir fazlasının Türk vatandaşı olması lazımdır.

Denetçi seçilemeyecek olanlar şunlardır;

  • Yönetim kurulu üyeleri aynı zamanda denetçi seçilemezler,
  • Yönetim kurulu üyelerinin eşi, usul ve fürudan üçüncü dereceye kadar kan hısımları denetçi seçilemezler,
  • Denetçiler aynı zamanda şirketin memuru olamazlar,
Denetçiler normal olarak genel kurul tarafından seçilirler. Denetçi sayısı birden fazla ise ve bir denetçiliğin her hangi bir nedenle açılması halinde, diğer denetçiler ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere yerine birini seçebilirler. Tek denetçi olması ve bu denetçinin ayrılması halinde ise, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden, ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere denetçi tayini istenmesi gerekir.

Denetçiler, görevleri gereği şirketin işleriyle ilgili bilgi ve her çeşit belgeyi, sözlü ya da yazılı açıklamayı isteyebilirler.

Denetçiler,

  • Şirket kayıtlarının düzenli tutulup tutulmadığını denetlemek,
  • Şirket veznesini teftiş etmek,
  • Bütçe ve bilançoyu murakabe etmek
İle görevlidirler.

4. Anonim Şirketlerde Pay Sahipliği Anonim şirketlerin sermayeleri belirgin (muayyen) olup, birimlere ayrılır ve her birime pay (hisse) denir. Payları temsil etmek üzere pay senetleri düzenlenir. Her pay sahibine hissedarlık hak ve borçlarını yükler. Pay devredilebilir, rehnedilebilir, intifa, şuf�a, vefa gibi haklara konu olabilir ve hatta pay sahibinin borcu nedeniyle haczedilebilir.

Çok çeşitli paylar mevcut olabilir. Örneğin; nakit karşılığı pay, ayın karşılığı pay; oy hakkı bulunan, oy hakkı bulunmayan pay; imtiyazlı pay, imtiyazsız pay; � gibi.

Kural olarak, bir pay şirkete karşı bölünmez; yani bir pay birden fazla kişi tarafından edinilemez. Miras yoluyla payın intikali veya müşterek mülkiyet şeklinde payın edinilmesi halinde ise hissedarların, şirkete karşı haklarını bir temsilci vasıtasıyla kullanmaları zorunludur.

Anonim şirketlerde payların, pay defterine kaydedilmesi öngörülmüştür. Pay defterinde hamiline yazılı paylar toptan gösterilebilir. Nama yazılı paylarda ise, pay sahibinin adı, adresi, payın nominal değeri ve devir keyfiyetinin pay defterine kaydedilmesi gereklidir.

Anonim şirketlerde pay sahipliği kuruluşta kazanılabileceği gibi, bir ortağın payını satın almak yoluyla devren de kazanılabilir.

a. Pay Sahibinin Hak ve Yükümlülükleri Pay sahibi olmanın hakları şunlardır;

  • Şirketin mal varlığına katılma,
  • Kar payı alma,
  • Tasfiye payına iştirak etme,
  • Artırılan sermayeye katılma (rüçhan hakkı),
  • Payını devir hakkı,
  • Genel kurula iştirak ederek görüşmelere katılma ve oy kullanma; seçme ve seçilme,
  • Genel kurul kararlarına muhalefet edebilme ve alınan kararlar aleyhine dava açma,
  • Şirketin yönetimi, denetimi ve şirket işleri hakkında bilgi alma,
  • Yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler aleyhine dava açma,

Pay sahiplerinin borcu, taahhüt edilen sermayeyi ödeme ile sınırlıdır. Yükümlülükleri ise; sır saklama, bağlılık ve anasözleşme ile belirlenen diğer yükümlülüklerdir.

b. Hisse Çeşitleri Anonim şirketlerde pay sahiplerine, nama veya hamiline yazılı hisse senedi verilebilir. Her iki çeşit hisse senedi arasındaki en temel farklar şunlardır;

  • Nama yazılı hisse senedinin devri için, ciro ve teslim edilmesinden sonra devrin pay defterine kaydedilmesi gerekir; hamiline yazılı hisse senetlerinin devri için ise sadece teslim edilmesi yeterlidir.
  • Hamiline hisse senedi çıkartılabilmesi için şirket sermayesinin tamamının ödenmiş olması zorunludur.
  • Nama yazılı hisse senetleri pay defterine ayrı ayrı ve pay sahipleri de belirtilmek üzere kaydedilirler. Hamiline yazılı hisse senetleri tek kalem olarak pay defterine yazılabilirler.
5. Anonim Şirketin Sona Ermesi

Sona erme halleri şunlardır;

  • Anasözleşmede belirtilen sürenin sona ermesi,
  • Şirket konusunun oluşması, tamamlanması,
  • Şirket konusunun elde edilmesinin imkansız hale gelmesi,
  • Şirket sermayesinin karşılıksız kalması,
  • Pay sahiplerinin beş kişiden aşağıya düşmesi,
  • Şirket alacaklılarından birinin fesih talebinde bulunması,
  • Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi,
  • Şirketin iflasına karar verilmesi,
  • Genel kurulun feshe karar vermesi,
  • Şirketin yasal organlarından birinin mevcut olmaması,
  • Genel kurulun toplanamaması,
Bazı fesih sebepleri için yasa da özel düzenleme getirilmiştir. Örneğin, ortak sayısının beş kişiden aşağıya düşmesi halinde, mahkemeye müracaat edilerek ortak sayısının tamamlanması için süre alınabilir.

Sone erme sebeplerinden her hangi birinin meydana gelmesi halinde şirket hemen sona ermez. Yeni bir dönem başlar. Bu dönemde :

  • Şirketin sona ermesinin tescil ve ilan edilmesi gerekir.
  • Şirket anasözleşmesinde belirtilen amaç ve konu, tasfiye gayesine dönüşür.
  • Şirket tüzel kişiliğinin ehliyeti, tasfiye gayesiyle sınırlı olur.
  • Ticaret unvanı �Tasfiye Halinde ............... A.Ş.� kelimeleri eklenerek kullanılabilir.
  • Tasfiye halindeki şirketin temsili tasfiye memurları marifetiyle yürütülür.
6. Tasfiye
Şirketin tasfiyesi için, ilk olarak genel kurulun toplanarak tasfiye kararı alması ve tasfiye memurlarının tayin edilmesi zorunludur. Bu karar ticaret siciline tescil ve birer hafta ara ile üç defa ilan ettirilir. İlan metninde şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiye memurlarının kimler olduğu ve alacaklıların şirket merkezine müracaat etmeleri duyurulur.

Tasfiye kararı alındıktan sonra anonim şirketin bütün işleri tasfiye memurları tarafından yürütülür. Ayrıca tasfiye memuru tayin edilmediği takdirde, şirketin yönetim kurulu tasfiye kurulu olarak görev yapar.

Kural olarak tasfiye memurları birlikte hareket ederler. Tasfiye memurları, şirketin mal ve haklarının muhafazası için basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Tasfiye memurları ilk olarak, vergi dairesine şirketin tasfiyeye girdiğini bildirmek zorundadırlar. Ayrıca, tasfiyeye başlanmadan önce açılış envanteri yapılması ve tasfiyeye giriş bilançosu hazırlanmalıdır.

Bilançonun hazırlanmasından sonra tasfiye memurları tarafından genel kurul, bilançonun onaylanması için toplantıya çağrılır. Bilançonun genel kurulca onaylanmasından sonra tasfiye memurları tarafından yapılacak ikinci iş, varsa şirketin alacaklarının tahsili ile borçlarının ödenmesidir. Bu aşamada, şirketin aktifleri satılarak paraya çevrilir.

Son olarak tasfiye memurları kati bilançoyu hazırlayarak genel kurulu toplantıya çağırırlar. Kati bilançonun genel kurul tarafından onaylanıp kesinleşmesinden sonra, payların dağıtılması safhasına geçilir. Payların dağıtımı para olarak yapılmalıdır. Bu aşamada, alacaklıların ilan ile üçüncü defa çağırılmalarından itibaren bir yıl geçmedikçe, kalan mevcudun dağıtılamayacağı yasada kural olarak belirlenmiştir. Ancak, alacaklılar için bir tehlikenin mevcut olmaması halinde, mahkemece bu süre beklenmeksizin dağıtıma izin verilebilir.

Payların dağıtılmasından sonra, tasfiye memurları tasfiye işlerinin bittiğini vergi dairesine bildirmek zorundadırlar. Vergi dairesince yapılacak inceleme sonucunda, şirketin vergi borcu bulunmadığı tespit edilerek vergi kaydının silinebileceğine karar verilir.

Daha sonra, tasfiye memurları ticaret siciline müracaat ederek, şirketin kaydının silinmesini ve ilanını talep etmek zorundadırlar. Ticaret sicilinden kaydın silinmesi ve ilan ile şirketin hukuki varlığı son bulmuş olur.

Tasfiyenin uzun sürmesi halinde, her yıl sonu ara bilonçonun hazırlanarak genel kurulun onayına sunulması gerekir.

Muhip Şeyda IŞIKTAÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder